Erzurum, dadaş ve bar bir biriyle
yoğrulmuş tek sözcük gibidir. Bu sözcüklerden biri kullanıldığında hemen
diğerleri hatıra gelir.
Erzurumlu, sert granite dantel
dantel, duygu duygu incelik veren zevk, heyecan, inanç ve benzeri
faktörlerin tezgâhında biçimlenerek farkında olmadan 'dadaş' olmuştur.
erzurum saat kulesi
Dadaşlık, öyle rastgele kazanılmış
bir sanat veya meslek değil, bazı müstesna şahsiyetlerde görülen;
"efendilik" gibi fıtrî (doğmatik) bir ruh asaletidir. Bu düşünceden
baktığımızda tarihî bir misyona sahip olan dadaş, "Zaman zaman serhat
boylarının bekçisi, âcizin. yoksulun, kimsesizin hamisi, eli ve sofrası
açık mert bir köylü, bir esnaf, camilerimizin imanlı, toksözlü. nur
yüzlü vaizi, siyasî hayatın medeni cesaretini nefsinde toplamış cesur
bir hatip, yiğit bir kumandan, vazifesini namus bilen bir memur, bir
öğretmen kendisini ailesine ve çocuklarına vakvetmiş Erzurumlu bir ana
veya babadır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder